Dayanıklılık. Verimlilik. Mükemmel Uyum.
Baz yağlar madeni yağların ana hammaddesidir. Özellikle hidrolik yağlar, motor yağları, kızak yağları, kesme yağları, trafo yağları gibi yaygın madeni yağların %95'inden fazlası baz yağından oluşur. Geriye kalan %5'lik kısım için ise performans arttırıcı özel katkılar kullanılır. Bu oranlar yağların kullanım yerlerine, amaçlarına ve şartlarına göre değişebilir.
Greslerde de bu oranlar benzerdir ancak sabunlaştırıcı ya da kıvam verici katkılar da buna ayriyetten eklenir.
Baz yağlar ayriyetten de boya, kauçuk, kaplama kimyasalları gibi alanlarda da katkı olarak kullanılabilir. Piyasada gıda sınıfı özel baz yağlar da bulunur.
Bunlar da kozmetik sektöründe kullanılabilir. Örneğin likit parafin (beyaz yağ) kremlerde, yağlarda, nemlendiricilerde sık kullanılan bir baz yağıdır.
Baz yağlar sanayide genel olarak SN100, SN150, SN350, SN500, Bright Stoch 460, PAO 2,PAO 4 gibi kodlarla adlandırılır. Bunlar genel olarak viskosite değerlerine göre sınıflandırılır. SN150 aslında bir baz yağının 40 derecedeki viskositesinin 30-34 arası olduğu bir baz yağıdır. Sanayide SN150 yerine buna 10 numara yağ diyen ustalar olduğu gibi tekstilde de dikiş makinesi yağı diyenler vardır.
Bu baz yağların seçimi tamamen üretilecek madeni yağın türüne göre seçilir. Örneğin sanayide 68 numara bir hidrolik yağ, kızak yağ, kompresör yağı üretmek için genelde SN150, SN350, SN500 tercih edilir. Hatta SN350 kodlu baz yağın viskositesi zaten 68 olduğu için, şartların zor olmadığı durumlarda direkt 68 numara hidrolik yağ olarak da değerlendirilebilir.
Elbette burda seçim yaparken bir diğer kriter de baz yağın kalitesidir. Baz yağlar katkı olmadan yüksek sıcaklığa, basınca, korozyona uzun süre dayanamazlar. Ancak baz yağlar bazı standartları karşılamazsa, eklenecek performans arttırıcı katkılar da tamamen anlamını yitirir. Maliyet ve performans açısından üreticiye ve tüketiciye zarar verir.
Baz yağlar mutlaka içeriğinde inorganik maddeler, asfaltlar, sülfürler, asitler ve sabunlaştırıcı metaller barındırmamalıdır. Baz yağlar ham petrolden elde edildikleri için çok iyi bir teknolojiyle bu maddelerden ayrılmalıdır. Biz BGC Petrokimya olarak bu konuda en başarılı baz yağ üreticilerinin yağlarını tedarik ediyor ve öneriyoruz. ASTM D 482 testinden 0.005 değerini alan baz yağları, bu konuda en iyi olduklarını bilimsel olarak ispatlamışlardır. Bu konuda yeterli olmayan baz yağların performansı katkılarla telafi edilemez. Baz yağlar mutlaka temiz ve düşük uçuculuk özellikte olmalıdır. Endüstriyel şartlarda karbon kalıntılarının ve çamurlaşmanın sebebi budur.
Düşük uçuculuk göstermeyen baz yağlar da hidrolik sistemlerde kavitasyon gibi yaygın bir probleme sebep olurken, motor yağlarında, kızaklarda ve kompresör yağlarında da miktar kaybına sebep olur. Bu problemler de genel olarak katkılarla tamamen çözülemez.
Baz yağları I-12A, I-20A, I-40A, I-50A kodları ile isimlendirilir. Burada I-10A SN100'e, I-20A SN150'ye, I-40A SN350'ye, I-50A SN500'e muadildir.
BGC Petrokimya Türkiye'nin önemli bir baz yağ tedarikçisi olmuştur.
Daha detaylı bilgi ve siparişleriniz için bize ulaşabilirsiniz. Endüstriyel sahada, üretimde, müşteri görüşmelerinizde ve daha bir çok alanda size yardımcı olmayı çok isteriz.
